Pages

12 Aralık 2016 Pazartesi

Uzun Hikaye -2-


Bir bahar sabahı ders arasında sınıf arkadaşı Hilal yaklaştı yanına. Sınıftan bir arkadaşının ondan hoşlandığını söyledi. Aslı bir süre tepki veremedi. Çünkü Hilal'in bahsettiği çocuktan bihaberdi ve anlamaya çalışıyordu. Sınıftaki bir çok erkek arkadaşıyla muhabbeti vardı az çok ama onunla neredeyse hiç yoktu. Aklından bile geçmezdi belki böyle birşey. Şaşırdı, afalladı, tepki veremedi. "Tamam" dedi sadece...
O andan itibaren gözlemlemeye başladı. Kimdi? Nasıl biriydi? Varlığını bile farketmediği biri onun için farklı duygular besliyordu. Bu onu bambaşka bir duygu haline sokmuştu. Ne düşüneceğini bilmiyordu. Zaman dedi kendine... Zaman...

Sınıfta pencere kenarı en ön sırada oturuyordu. Sıra arkadaşı Cansu onun en sevdiği, dostum dediği tek kişiydi. Ona anlattı duygularını hemen. Oda zaman dedi Aslı'ya. "Anlayalım ne kadar samimi olduğunu" dedi. Öyle komikti ki durum, dönüpte Murat'ın yüzüne bakamıyordu bile utancından. O gün sadece anlamaya çalısmakla ve ilgisini düşünmekle geçti.

Ertesi gün sabah yine "Günaydıııınnn" diye girdi sınıfa. Gülümserken bir anda gözleri buluştu Muratla. Nefesi kesildi bi anda, gözlerini kaçırdı ama öyle derin öyle güzel bakmıştı ki saatlerce kalabilirdi belki. Nasıl olur da daha önce farketmemişti bu bakışları? Bir anda neden bu kadar etkilenmişti? Duygusaldı, hemde çok. İnsanları ve duyguları çok önemserdi. Ama böyle bir duygu hiç hesapta yoktu. Sadece birinin ondan hoşlanması mıydı onu bu kadar etkileyen? Yoksa aşık olmak fikri mi heyecanlandırmıştı bir anda? Kafası iyice karıştı, gülümsemesi bir anda bambaşka duygulara teslim olmuştu. Sıraya oturduğunda artık bir çift gözün onu izlediğini biliyordu ve o nasıl oturacağını bile bilememişti. Şimdiye kadar nasıl oturuyordu ki? Elini nereye koyuyordu mesela? Kalemi tutarken, yazı yazarken nasıl konuşup nasıl gülüyordu? Hepsi bir anda karışmıştı. Gözlerini kapattı, derin bir nefes aldı. Sakin ol diye tekrarladı içinden. Sakin ol...

Devamı...
Uzun Hikaye -3-

1 yorum: